|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
Phrasals |
|
1 |
Öbek Fiiller |
yeni bir nefes/soluk getirmek |
breathe into f.
|
|
Proverb |
|
2 |
Atasözü |
değişiklik yapmak yeni bir soluk getirir |
a change is as good as a rest
|
|
Colloquial |
|
3 |
Konuşma Dili |
yaşamda yeni bir soluk |
a new lease on life i.
|
|
4 |
Konuşma Dili |
yaşamda yeni bir soluk |
a new lease of i.
|
|
Idioms |
|
5 |
Deyim |
yeni bir soluk getiren/katan şey |
a variation on the theme of (something) i.
|
|
6 |
Deyim |
yeni bir nefes/soluk getirmek |
breathe into (something) f.
|
|
7 |
Deyim |
yeni bir nefes/soluk getirmek |
breathe something into something f.
|
|
8 |
Deyim |
birinin hayatına yeni bir soluk/heyecan/yaşama nedeni getirmek |
give somebody a new lease on life f.
|
|
9 |
Deyim |
birinin hayatına yeni bir soluk/heyecan/yaşama nedeni getirmek |
give somebody a new lease of life f.
|
|
10 |
Deyim |
birinin hayatına yeni bir soluk getirmek |
give somebody a new lease of life f.
|
|
11 |
Deyim |
yeni bir soluk getirmek |
bring a breath of fresh air f.
|
|
12 |
Deyim |
yeni bir soluk katmak |
bring a breath of fresh air f.
|
|
13 |
Deyim |
yeni bir soluk getirmek |
give a shot in the arm f.
|
|
14 |
Deyim |
yeni bir soluk katmak |
make all the difference f.
|
|
|
15 |
Deyim |
yeni bir soluk getirmek |
breathe new life into something f.
|
|
16 |
Deyim |
yeni bir soluk getirmek |
give a new impulse to f.
|
|
17 |
Deyim |
yeni bir soluk getirmek |
make all the difference f.
|
|
18 |
Deyim |
yeni bir soluk katmak/getirmek |
make all the difference (in the world) f.
|
|
19 |
Deyim |
(bir şeye) yeni/taze bir soluk getirmek |
breathe (new) life into (something) f.
|
|
20 |
Deyim |
birinin hayatına yeni bir soluk getirmek |
give a new lease of life f.
|
|
21 |
Deyim |
birinin hayatına yeni bir soluk/heyecan/yaşama nedeni getirmek |
give a new lease of life f.
|
|
22 |
Deyim |
yeni bir soluk/nefes (gibi) |
(like) a breath of fresh air expr.
|
|
Botanic |
|
23 |
Botanik |
yeni zelanda'ya özgü, soluk gümüşi kabuğu olan bir kayın ağacı |
silver beech (nothofagus menziesii) i.
|
|
24 |
Botanik |
yeni zelanda'ya özgü, beyaz kabuklu ve soluk sarı renk çiçekli yaprak dökmeyen küçük bir ağaç |
biddy–biddy [new zealand] i.
|
|
25 |
Botanik |
yeni zelanda'ya özgü, beyaz kabuklu ve soluk sarı renk çiçekli yaprak dökmeyen küçük bir ağaç |
biddy–bid [new zealand] i.
|
|
26 |
Botanik |
yeni zelanda'ya özgü, beyaz kabuklu ve soluk sarı renk çiçekli yaprak dökmeyen küçük bir ağaç |
bid–a–bid [new zealand] i.
|
|
27 |
Botanik |
yeni zelanda'ya özgü, beyaz kabuklu ve soluk sarı renk çiçekli yaprak dökmeyen küçük bir ağaç |
piripiri i.
|
|
28 |
Botanik |
yeni zelanda'ya özgü, beyaz kabuklu ve soluk sarı renk çiçekli yaprak dökmeyen küçük bir ağaç |
lemonwood i.
|
|
29 |
Botanik |
yeni zelanda'ya özgü, beyaz kabuklu ve soluk sarı renk çiçekli yaprak dökmeyen küçük bir ağaç |
tarata i.
|
|
30 |
Botanik |
yeni zelanda'ya özgü, beyaz kabuklu ve soluk sarı renk çiçekli yaprak dökmeyen küçük bir ağaç |
taratah i.
|
|
31 |
Botanik |
yeni zelanda'ya özgü, beyaz kabuklu ve soluk sarı renk çiçekli yaprak dökmeyen küçük bir ağaç |
white mapau i.
|
|
32 |
Botanik |
yeni zelanda'ya özgü, beyaz kabuklu ve soluk sarı renk çiçekli yaprak dökmeyen küçük bir ağaç |
pittosporum eugenioides i.
|
|
33 |
Botanik |
yeni kaledonya'ya özgü, konik tacı ve soluk yeşil orak şekilli yaprakları olan bir yağmur ormanı ağacı veya çalısı |
yellow-leaf sickle pine i.
|
|
34 |
Botanik |
yeni kaledonya'ya özgü, konik tacı ve soluk yeşil orak şekilli yaprakları olan bir yağmur ormanı ağacı veya çalısı |
falcatifolium taxoides i.
|
|
|